Salı, Nisan 26, 2005
Mezun olcaz az kaldı...
Bugün mezuniyette ekrana verilecek fotoğraf işine soyunduk... Bir çok poz çektik bu yandaki de onlardan biri... Hikayesi yok.. Neden hareketli olduğumuza gelince... Ben de herkes gibi poz vermeyi planlamıştım ama bi anda itişip kakışmaya başladık. Kimin eli kimin suratında bilinemezkenki bir an bu... Eylendik.
Pazartesi, Nisan 25, 2005
Cumartesi, Nisan 23, 2005
Doğumgünleri...
Çarşamba, Nisan 20, 2005
Bilakis...
Bilakis, MetroCity'de ki restorantlardan biri. Önce makarnanızın türünü seçiyosunuz. Spagetti, penne vs. vs... Sonra sosunuzu. Napoliten, bolonez, mantar... Liste kısa değil. İsterseniz salata falan alıyosunuz. Ama söylemem lazım büyük ve küçük diye ayrılan makarna boyutlarındaki küçük pek de küçük olmadığı gibi büyük denilen boy sizi şişirebilir. Yani porsyonlarda biraz elleri bol. Fiyatlar mı ? 2.5 küçük boy makarna artı 1 de napoliten sosu, e tabi içecekte ekleniyo 2 (cappy şeftali) ettimi sana 5.5 ytl ye güzel bir yemek. Tadı süper, hizmeti süper... Tavsiye yani :)
Pazar, Nisan 17, 2005
Çatıcı
Pazartesi, Nisan 11, 2005
ateş tur mu mandrake mi ?
İki fotoğrafımız var... Biri bizim ateştur biri de eski Mandrake yeni Mandriva. Logolar benziyo mu yoksa aynı mı ? Hergün hergün bu ateştur logosunu görüp sinir oluyodum sonunda buraya koyma şansım oldu.
Artık bilemicem kim ne yapar, kim ne der... Ben üstüme düşeni yaptım içim rahat :)
Çarşamba, Nisan 06, 2005
- Önce sen beni sildin.
- Özür dilerim...
Saat 23:46 sanırım Eternal Sunshine of the Spotless Mind'ı tekrar izlemek istiyorum. Çok ama çok beyendim. Joel'in hatıraları silinirken zaman zaman o anı yaşaması zaman zamansa silindiğinin farkına varıp Clem'le konuşması...Kitapçıda hatıra silindikçe raflardaki kitapların git gide beyaz baskısız maddelere dönüşmesi gibi ayrıntılar... Joel'in kütüphaneden kendi apartmanına çıkması, Clem'le sahilde buldukları evden ayrılışında arabasında kumlara gömülü olması gibi geçişler...Evet evet en iyisi ben bunu tekrar izliim.
-Git o zaman.
-Gittim.
-Keşke kalsaydın.
-Keşke. Şimdi keşke kalsaydım diyorum. Keşke birçok şeyi yapmış olsaydım...
- Özür dilerim...
Saat 23:46 sanırım Eternal Sunshine of the Spotless Mind'ı tekrar izlemek istiyorum. Çok ama çok beyendim. Joel'in hatıraları silinirken zaman zaman o anı yaşaması zaman zamansa silindiğinin farkına varıp Clem'le konuşması...Kitapçıda hatıra silindikçe raflardaki kitapların git gide beyaz baskısız maddelere dönüşmesi gibi ayrıntılar... Joel'in kütüphaneden kendi apartmanına çıkması, Clem'le sahilde buldukları evden ayrılışında arabasında kumlara gömülü olması gibi geçişler...Evet evet en iyisi ben bunu tekrar izliim.
-Git o zaman.
-Gittim.
-Keşke kalsaydın.
-Keşke. Şimdi keşke kalsaydım diyorum. Keşke birçok şeyi yapmış olsaydım...
Pazar, Nisan 03, 2005
Okan ve Anneler
KanalD bu size anne diyebilir miyim ile gayet güzel kazan sağlamış buna şüphe yok fakat benim gibi Zaga'yı bekleyen ama beklemekten sıkılıp uyuyanlar yok mudur ? Bu durumda kanalD izleyici yani müşteri kaybetmemektedir mi ?
Aklıma esas takılan Okan Bayülgen neden hala kanalD'de ? Borcu mu var bu kanala ? Peki kanalD hem survivor hem gelin-kaynana yayınlayarak herkese hitap eden bir kanalız biz mi demek istiyor ? Çok soru oldu evet... Ama dün Zaga'yı hakkaten izlemek istiyodum ama isteğim kavga-gürültü-ağlama üçgenine takıldı. Tabi bu üçlünün yanında artık tiksindiğim insan sevgili sunucumuz...
Son olarak bir link ekliyorum. Zerrin hanım yorulmamış her yarışmacının diğeriyle olan "biomatch" ini hesaplamış. Allah kolaylık versin...
Aklıma esas takılan Okan Bayülgen neden hala kanalD'de ? Borcu mu var bu kanala ? Peki kanalD hem survivor hem gelin-kaynana yayınlayarak herkese hitap eden bir kanalız biz mi demek istiyor ? Çok soru oldu evet... Ama dün Zaga'yı hakkaten izlemek istiyodum ama isteğim kavga-gürültü-ağlama üçgenine takıldı. Tabi bu üçlünün yanında artık tiksindiğim insan sevgili sunucumuz...
Son olarak bir link ekliyorum. Zerrin hanım yorulmamış her yarışmacının diğeriyle olan "biomatch" ini hesaplamış. Allah kolaylık versin...
Cumartesi, Nisan 02, 2005
Cuma, Nisan 01, 2005
Oyak Bank
Oyak Bank'ın radyo reklamlarına hiç denk geldiniz mi bilmiyorum ama konusu şöyle : Her reklamda bir başka şube müdür çıkıp 'eğer bu reklamı 2 sene önce dinleseydiniz ev sahibiydiniz' gibi birşeyler söylüyor. Şimdi burda bir sorun var. Bu reklam iki sene önce varmıydı ? Yani suçlu biz miyiz Oyak Bank mı ? Alamadığım o evi bana şimdi kim verecek böhür böhürüüüü...
Sonrasında da ekliyor sayın şube müdür : 'olsun şimdi gelin türk lirası aman pardon (ya da hay allah) yeni türk lirası...'. Burda da ikinci bir sorun var. Daha YTL ye alışamamış bir şube müdürüne neden güveneyim ki ben. Bize öğretmeye çalışıyorlar ama daha kendileri karıştırıyo imajı var ortada...
Kısacası reklam olmamış, olamamış...
Sonrasında da ekliyor sayın şube müdür : 'olsun şimdi gelin türk lirası aman pardon (ya da hay allah) yeni türk lirası...'. Burda da ikinci bir sorun var. Daha YTL ye alışamamış bir şube müdürüne neden güveneyim ki ben. Bize öğretmeye çalışıyorlar ama daha kendileri karıştırıyo imajı var ortada...
Kısacası reklam olmamış, olamamış...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)